En kitlesel sanat olan sinema, endüstriyel bir üretim içinde, Hollywood’un öncülüğünde varlığını devam ettiriyor. Bu öncülük aynı zamanda kitlelerin düşünme biçimlerini etkileyecek kadar yaygın ve etkili. İplerin ucu Hollywood sinemasında ise; Ortadoğulular terörist, Meksikalılar hırsız, Japonlar acımasız Yakuza, Almanlar Nazi askeridir. Ve biz Vietnamlıların haksız olduğuna inanıp Kızılderililerin karşısında kovboyların tarafını tutuyorsak kurgulanmış bir gerçek bizi de etkisi altına almış demektir.

Ancak 2000 sonrasında ülke sinemaları kendilerini yenilemeyi başardı.  Her geçen gün biraz daha güçleniyorlar.  Avrupa sinemaları yükselişte, Latin Amerika sineması artık kendi estetiğini oluşturdu. Uzakdoğu sineması farklı coğrafyalarda izlenen filmler yapabiliyor. İran sineması,  insanın vicdan muhasebesini beyazperdeyle buluşturdu.   

Hollywood karşısında Ülke Sinemaları konferansında, sinema endüstrisindeki tektipleşmeye karşı çoğulculuğun izi sürülecek.