3. Uşak Kanatlı Denizatı Kısa Film Festivali’nin Ödülleri Sahiplerini Buldu
EN İYİ BELGESEL
Erzurum İspirin'in, Yedigöl köyünde doğan, hayatına çobanlık yaparak
başlayan ve bu süre zarfında yaşadığı bölgede vahşi yaşamın giderek
azaldığını fark edip kendine bir şeyler yapmam gerek diyen, yılın büyük
bir kısmını dağlarda geçirdiği için bölge halkı olarak Dağların Oğlu lakabı
ile anılan, avcı ve yanlış politikalara karşı doğayı fotoğraflar çekip, sosyal
medyada paylaşıp aynı zamanda avcılara göstererek bir sosyal bilinç
oluşturmaya çalışan Bülent Erkan'ın dağların arasında ki pozitif yaşam
hikayesidir.
EN İYİ DENEYSEL
Türkiye’de sıradan bir gün, Kitleleri yönlendiren medya organları her zamanki gibi kadın erkek
eşitliği üzerine birçok söylemde bulunmaktadır. Fakat bu konuda inkar ettikleri bazı gerçekler
vardır.
EN İYİ KURMACA
Bir adam (İbrahim) ve hamile eşi (Sare), bir taksi ile, düşük şüphesiyle hastaneye gitmektedirler. Arabanın yanından geçtiği yerler arabadaki kişilerin iç dünyasını yansıtır, hatta bir anlamda onların iç dünyasına dönüşür. Hastaneye doğru giderken dışarıda doğum-ölüm döngüsünün doğum kısmı görülür. Hastaneden dönerken ise aynı döngünün ölüm kısmı görülür.
EN İYİ OYUNCU
OYUNCU: GÖKTAY TOSUN
Umut 25-30 yaşlarında bir gençtir. Yalnız yaşamaktadır. Ailesinden bir tek ablası kalmıştır.
Babası İbrahim, yıllar önce başka bir kadın için ailesini terk etmiş; annesi de bu olaydan
birkaç yıl sonra vefat etmiştir. Umut aldığı bir telefonla babasının sevgilisinin evi terk ettiğini, babasının hasta ve bakımamuhtaç olduğunu öğrenir. Babasının nerede yaşadığını öğrenmenin
heyecanıyla, hesapsormak için evine gider; fakat babası Alzheimer hastasıdır, Umut’u tanıyamaz.
Umut, tüm yaşadıklarına rağmen babası üzerinde sorumluluk hisseder. Vicdani yükünden
kurtulmak için, hesap sormak için gittiği evden babasını bakımevine yatırma fikriyle ayrılır.
Fakat bu beklediği kadar kolay değildir. Baba ve oğul iki yabancı olarak birbirini tanımak,
tüm günü birlikte geçirmek zorunda kalacaktır.